6 Aralık 2013 Cuma

Havucun Memleketi

Gezi Tarihi: 15.10.2011

Ness Nikon D7000
Bir cumartesi günü gün ağarmadan yola çıktık. Yaklaşık 6 saatlik yolculuktan sonra Nallıhan’a vardık. Renkli toprakların oluşturduğu değişik desenleri olan bir sürü toprak tepeleri vardı. Gruplar halinde tepelerin üstüne çıkmaya başladık biz yukarı tırmandıkça tepelerin arasında ufacık kalıyorduk. Güneş hepimizi etkilese de iyi fotoğraflar çekmek için bu zahmete değerdi. Hocamız eşliğinde 2 saate yakın Nallıhan’da çekimler yaptık. Geniş tepelerini, sıcaktan kurumuş toprakları ve üzerinde bulunan bitkileri fotoğrafladık.

İstikamet havucun memleketi Beypazarı…

Beypazarı’nın hemen girişinde bizi kocaman bir havuç karşıladı. Beypazarı oldukça turistik bir yer çarşıya girer girmez işletmecilerin ve halkın misafirperver ve sıcak kişiler olduğunu gördük. Her adım başında teyzeler havucu sıkıp suyunu satıyorlardı biz de denedik gerçekten çok lezzetliydi. Bu arada etrafımızda gördüğümüz halkın fotoğraflarını çekmeyi ihmal etmiyorduk, değişik portreler hemen gözümüze çarptı. Gruplar halinde havuç temizleyen amcalar, ev kadınlarının elleri ile hazırladığı başta dolma, erişte, pestil, tarhana ve havuç suyu olmak üzere çeşit çeşit lezzetlerin bulunduğu tezgahlar renkli anlar yakalamak için bizlere fırsat oldu. Ama artık biz acıkmıştık :) Hocamıza Beypazarı’nda ne yenir diye sorduğumuzda Beypazarı güveci ve yaprak dolmasının yörenin en önemli yemekleri olduğunu söyledi. Hocamızla birlikte şirin lokantaların birine yemek yemek için oturduk ve siparişlerimizi verdik. Aşağı baktığımızda el işi örgüler, şallar ve sofra bezilerinin bulunduğu teyzelerin tezgahlarını gördük. Yemek sonrası arkadaşlarla uğrarız diye sözleştik. Yemeklerimiz artık hazırdı ve hocamızın bize övdüğü kadar lezzetliydi. Yaprak dolmasını hem zeytinyağlı hem de etli sıcak yemeğini yapıyorlarmış. Sıcak olanın en önemli özelliği yemeğin içine kemik suyu konmasıymış. Beypazarı güveci; toprak güvecin içinde pişmiş etli ve baharatlı bir tür pilavdı. Bir de 80 katlı baklavası var ki gerçekten el emeği ve göz nuru denilen cinsten. 



Ness Nikon D7000

Sonraki durağımız yaşayan müzeydi. Eski masalların anlatıldığı, kurşun döken teyzelerin olduğu, ebru sanatının icra edildiği ve eski çocuk oyunların oynandığı Beypazarı’nın en ilgi çekici mekanıydı. Girişinde rengarenk çizilmiş sek sek vardı, çocukluğumuzu hatırlamıştık. İlk başta oturup masalımızı dinledik. Kimi arkadaşlarımız kurşun döktürdü, kimi arkadaşlarımız oyunlar oynadı. Bizim için birçok fotoğraf çekme alanı vardı. Benim dikkatimi çeken güzel gözlü bir çocuk oldu kare şeklinde ki bir kutuda gölge oyunumuz olan Karagöz ve Hacivat oynatıyordu. Çok güzel bir portresini çektim.  Yaşayan Müze’nin şöyle küçük bir tarihi var. 19. yy’ da inşa edilen ve yapımı iki yıl süren konağın sahipleri İngiltere’ye ihracat yapan tüccar Ali Rıza Efendi ve Beypazarı’nın ilk kadın öğretmeni unvanına sahip Fatma Hanım‘mış. Varlıklı oldukları kadar eli açık olan bu insanlar, ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırabilmek için başka bir yerde görmediğim hoş bir sistem oluşturmuşlar: Adına da ihtiyaç kapısı diyorlar. İhtiyaç sahibi Kapıyı acıyor, kabını tezgaha koyuyor ve çeviriyor, bir sure sonra tezgah tekrar çevriliyor ve kabınızı dolu olarak alıyorsunuz. Yardım ediliyor olmasının dışında burada hoş olan şey yardım edenin ihtiyaç sahibini görmüyor olması. Eskiden yardım yaparken insanlar birbirini rencide etmemeye, gururunu kırmamaya daha bir özen gösteriyorlarmış demek ki. 

Hava artık kararmaya başlamıştı. Çarşıya bu kez alışveriş yapmak için girdik. Beypazarı Kurusu çay saatlerinin ve kahvaltı sofralarının vazgeçilmeziymiş. Un, süt ve tereyağı ile yapılan Beypazarı Kurusu'nun en önemli özelliği ise dayanaklılığını bir yıl kadar muhafaza edebilmesiymiş. Son olarak Beypazarı’nı tepeden görebileceğimiz Hıdırlık tepesinde çıktık. Tarihi ahşap evleri ve 200 yıllık çarşısını panoramik olarak gördük. Dikkatimizi çeken ilçenin tam ortasından geçen dinozor sırtını andıran tepecikler görülmeye değerdi. Eve gitme vaktimiz gelmişti. Ama içimden bir ses nereye diye çınlıyordu. Ülkemiz nice güzellikleri içeresinde barındırıyor hangi birini ötekinden üstün tutalım!? :)



Ness Nikon D7000



Ness Nikon D7000


Ness Nikon D7000




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder